Yazımın başlığını oluşturan sorunun cevabını verecek kadar donanımlı olduğumu sanmıyorum.
Bazen insanlar sırf kitap okuduğu için ya da yazdığı içinde hapishanelere konulduğu özellikle anti demokratik uygulamalar ve askeri darbeler döneminde Nazım Hikmet ve Ahmed Arif’ın kitaplarını okuduğu için, bırakın kitabı Hasretinden prangaları eskittim şiirini okuyanların prangalara vurulduğu dönemin tanıklarından bir olduğum için yazımın başlığında sorduğum sorunun cevabını siz değerli okurlara bırakıyorum.
Yazımın ana konusu Siverek’e yakışacak bir kütüphanenin olmayışıdır. 76 bin öğrencisi bulunan, 250 bin nüfusa sahip. Geçmişte İl olan, günümüzde birçok ilden nüfus ve coğrafik olarak büyük olan Siverek’te kütüphane Kızılay binasın da kiracı konumunda.
Kütüphane de öğrenciler sadece kitaplardan faydalanmıyor. Kütüphane bünyesinde bulunan bilgisayar ve internet ortamından yaralanmak isteyen öğrenciler bazen saatlerce beklemek zorunda kalıyorlar.
Kütüphane’nin bulunduğu alanda başka iş yerleri bulunuyor, iş yerlerinin gürültüsünün yanı sıra yoğun olan trafik akışı ve ses kirliğinden dolayı öğrenciler bazen hangi derse çalışacaklarını bile unutuyorlar.
Siverek’te geleceğimiz olan çocuklara hakkıyla iyi bir eğitim imkânı sunamadığımız bir gerçek. Eğitim alanında birçok il ve ilçeden fiziki yapı olarak iyi de olsak, ancak okullarımızda ki kütüphaneler ve internet ortamından öğrencilerin faydalanma oranı çok düşük, hal böyle olunca kentimizde çağdaş ve modern bir kütüphanenin acil bir ihtiyaç olduğunu sanırım uzun uzadıya anlatmaya gerek yok.
Modern bir kütüphane ihtiyacımızı nasıl anlatayım bilmiyorum! Cehaletin düşmanı bilgi ve kitaptır desek doğru olur mu? Ya her zaman yakındığımız ‘’ gençlerimiz okumuyor okuma alışkanlığımız yok!” diyerek feryat ediyoruz. İbrahim Tatlısesin dediği gibi” Urfa’da oxford vardı da bizimi okumadık”
Siverekli çocuklarda kendilerine sürekli kitap okumayı tavsiye eden yöneticilerine şunu deyip hesap soracaklar” Bir kütüphaneyi bile bize çok görenler bize hangi hak ve emekle kitap okumayı öneriyorlar”
Kitap okumanın faydasını belki ben iyi anlatmam uzmanların görüşünü buraya aktarmak, kütüphanenin ve kitap okumanın önemini vurgulamak isterim.
Kitap okumak insanların ufkunu geliştirdiği gibi kişilerin toplum içersinde saygı değer olmasını sağlar. Kitaplarda sahip olabileceğimiz en değerli varlıklar olup içlerinde olanları bilmeliyiz. Kültürümüzü ve kendimizi geliştirmenin en güzel yoludur. Altın değerinde olup bugün sahip olduğumuz teknoloji, hayat ve yaşamın hepsini borçluyuz.
Cansız varlık olsa dahi bize hayat sunarak onların içersinde kayboluruz. Kendimize yeni bir dünya yaratarak toplum içersinde gelişiriz. Toplumun çağdaş medeniyetler seviyesine getirmek için kitap okumanın önemi vurgulanmıştır. İnsanların bilgi kaynaklarına ulaşabilmeleri için iller de ilçeler de okullar da bile kütüphaneler kurularak insanların faydalanması sağlanmıştır. Kütüphaneler sayesinde insanlar eğitim öğretimini tamamlayarak bilgi sahibi olmaya başlamışlardır. Cehaletin son bulmasını sağlayarak insanların çağdaş kültürlü medeniyetler seviyesine yükselmesi sağlanmıştır.
Kitap okumak çocukluktan itibaren başlar anne ve babalarını örnek alan çocuklarda etkilidir. Erken yaşta kazandıracağınız kitap okuma alışkanlığı kısa sürede kendisini tamamlayarak devam edecektir. Kitap okumak başarıyı ve güzel ahlakı beraberinde getirir”
Son olarak yetkililere sesleniyorum; hapishanelerde ki insan sayısını azaltmak, eğitim kalitesini yükseltmek, başarılı insanlar yetiştirmek istiyorsak ya her okula bir kütüphane’nin yanı sıra bu kente yakışır bir halk kütüphanesi kurun. Öyle kiralık,kıytırık mekanlar değil her anlamıyla modern ve çağdaş bir kütüphane kurun. Bu işi yapan kim olursa olsun bir cami yaptıracak kadar hayır ve sevap kazanacak..