Duruşlar kuruş oldu.

Kuruşlar duruş oldu

Nefes almak ücrete tabi

Nefes vermek iki kat zahmetli

Mevsimler bile değişti

İklimler şaştı. Yörüngeler değişti.

İnsan oğlu meta uğruna dünyayı yerle bir etti.

Evet!

Bugün biraz şiirsel bir tarzda başlamak istedim yazıma.

Görüyoruz ki yalanlar ve talanlar var. Öz değerler yerlerde sürünüyor. Her gün insanlığın başına değişik değişik çoraplar örülüyor. Olanda garibanlara, kadınlara ve çocuklara oluyor.  Çünkü zenginin karnı tok sırtı pek.

Dünya sadece bu düzende onlar için dönüyor tek

Tamam!

 Kara para ve güçlünün borazanlığını yapan yasaların hüküm sürdüğü bir ülkede gördüğünü söylemek ve yazmak sakıncalıdır. Ne kadar yazsak ne kadar haykırsak da nafile. Çünkü iltihaplı denizlerde paraya kulaç atanların kulakları tıkalı yürekleri kapalı maalesef.

Ama gücümü toplayıp  “yok öyle yağma” diyeceğim.

Fakat  ne yazık ki günümüzde “var öyle yağma”

Neden derseniz?

Çünkü kötülüğü şaha kaldıran kirli para ne adalet bıraktı ne insanlık. O yüzden vicdansızlık, hukuksuzluk, kul hakkı ve insan hakları  bu topraklarda artık anadan doğma.

Çünkü kolay ölümler ülkesi haline gelmişiz. Çocukların ve kadınların can güvenliği yok.

Hadi onları geçtik.

Geçim dersen köpeklerden önce çöp konteynırlarının ziyaretçileri çocuklar ve kadınlar olmuşsa artık söylenecek sözde yok.

Bunların tek sebebi de  orantısız güce hizmet eden sistemin devam etmesini sağlayan düzenin yürürlükte olması. Ve korkakların oluşturduğu bu sistemin hüküm sürdüğü zeminin diri tutulmasına çanak tutulması. Belki yağcılık ve yalakalık yaptığın için menfaat elde edersin. Ama insanlığın yasasında paspas vazifesi görürsün. Bunu da insanlığın yüz karası olarak bir ömür boynunda taşırsın insanlık yasasında. 

Kısacası ortam devenin boynu misali. Yönetenlerden artık ertelenmiş doğruları sahneye konmasını bekliyoruz. Ki bizlerde doğrulardan şaşmadan yolumuza devam edelim.

Sonuç olarak insanın özgeçmişi sevgiyse geleceği nefret olmasın diyor. Güzel yarınlar diliyorum.