Tüm yurtta olduğu gibi memleketim olan Şanlıurfa'da tabiata ve dağlarımıza sahip çıkalım. Son günlerde yabancıların tabiatımıza ve dağlarımıza dadanarak istedikleri hedefe ulaşmalarının önünü keserek tıpkı Kaz dağı gibi sahip...

Tüm yurtta olduğu gibi memleketim olan Şanlıurfa’da tabiata ve dağlarımıza sahip çıkalım. Son günlerde yabancıların tabiatımıza ve dağlarımıza dadanarak istedikleri hedefe ulaşmalarının önünü keserek tıpkı Kaz dağı gibi sahip çıkmalıyız.

Kaz dağı hepimizindir. Herkes sahip çıkmalıdır.

Yazmak bir şeyleri değiştirmiyor biliyorum ama belki farkındalıklarımız okudukça artar ve yapılan yanlışların bir yerinden geri dönülür. Kaz Dağlarındaki katliamdan haberi olmayan varsa lütfen araştırıp okusun. Çünkü Kaz Dağları senindir, benimdir, ağaçtaki kuşun, yerdeki karıncanın, deredeki balığındır. Kaz Dağları şu an "Cinayet Mahalli". Zenginliği "altın" sananların peşkeş çektiği bu eşsiz güzellik için susmayın lütfen. Doğayı rahat bırakın. Çünkü Kazdağıları Hepimizin.

Kaz Dağları doğadır. Tabiat anadır.

Mitolojidir, efsanedir. Endemik (7000) bitki topluluğudur. Yaban hayatıdır. Oksijendir, temiz havadır. Zeytindir, kirazdır, Şeftali, peynir, et, sudur.

Orası Kanadalıların değil bizim ve çocuklarımızındır. Sen onların ülkesinde altın arayabilir misin? Bir tane ağaç kesebilir misin? Bu dünya hepimizin. Hiç kimse sınırları benim ülkemin dışında diye doğaya zarar vermemeli. Nasıl ki Amazonlardaki ağaçlar benim akciğerimse, Kazdağılarında dünyanın akciğerlerinden biri. Gözünü para hırsı bürümüş insanlar siyanürle insanlığın ciğerlerini deşmemeli, işledikleri cinayetlere dur demeli hemen şimdi.