Evet zil çaldı.

Evet zil çaldı.

Okullar başladı.

Ali topu tutamıyor. Ayşe ip atlayamıyor.

Ve malum pandemi  süreci yüzünden okullarımız caddelerimiz şenlenmedi bu yıl. Öğrencilerde coşku yok.

Velilerde de korku hakim.

Uzaktan eğitimin getirdikleri yüzünden öğretmenler çıkmazların içinde.

Geçenlerde bir veli anlatıyor.

-İnternet üzerinden ders anlatılıyor.

Sınıfın yüzde yetmişi yok.

Diğer kalan yüzde otuzu ise ha bire öğretmenim, öğretmenim diye seslenip dikkatleri dağıtmakta. Böyle olunca da ne öğretmen ne anlattığından bir şey anlıyor ne de öğrenci ne anladığından.

Sadece bununla bitmiyor tabiki.

Sahi taşımalı sistemin mağdurları n’olacak diye sormadan edemiyor insan. İnterneti olmayan köy ve ev öylesine çok ki. Hadi  interneti oldu. Bu sefer bilgisayar bir dert. Gücü olmayanlar bu konuda ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Ve bunun böyle olacağı da belliydi. En azından bu dönem bu tür aksaklıklar için önlem alınmalıydı. Ama anlaşılan işin ciddiyetinin farkını kavrayamamışız. En azından daha fazla geç kalmadan ekonomik sebeplerden ötürü hiçbir öğrencinin eğitim hakkının sarkmasından yada ihmale uğramasına yetkililer müsaade etmemeli ve bu olumsuzlukların önüne geçmelidir.

Bakın beyler !

Hayat çocuklarla güzeldir. Ve çocukların sesi dünyanın her yerinde aynıdır.

Onları kötülüklerden korumak, kollamak ve ihtiyaçlarını giderip eğitimlerinin yapılmasını sağlamak kanunlardan önce  insanlığın yasasında mevcuttur.

Büyük olmak veya yetkili olmaksa yaşlanmak değildir.

Bir çocuğun hayatına girebilmektir.

Ama onlara sıkıntılar yaşatarak değil,

Sevgiyle, imkanlarını iyileştirerek ve onlara güzel bir gelecek sağlayacak imkanları hazırlayarak ve okulun  duvarlar ve sıralardan ibaret  olmadığını göstererek.

Zaten yıllardır çocuklarımızın eğitim hayatlarının ilk yıllarını konuşmayı ve yürümeyi öğretmekle geçiriyoruz. Geri kalanını ise çenelerini kapatmak ve oturmalarını sağlamakla vakit harcıyoruz. Bari bundan sonra çocuklarımıza nezaketi, saygıyı, sevgiyi, paylaşımı ve empatiyi öğretelim. Sorumluluk duygusunu ve problem çözme becerisini geliştirelim.

Eğitimde fırsat eşitliği, etüt sınıfları, yemekhane, sosyal alanlar, sınıfların mevcudu, ulaşım, güvenlik, temizlik  ve teknolojik donanım gibi konularındaki eksikliği giderelim.

Tamam !

 Sistemler değişebilir. Okullar değişebilir ama bu değerler hiç değişmez ve değişmemelidir diyor. Yeni eğitim-öğretim yılının ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını temenni ediyor. Sağlıklı günler diliyorum.