\nNereden nereye geldik.
Nereden nereye geldik.
Ne acıdır ki ruhlar da değişti iklimler gibi. Galiba bulundukları yeri güçlendirmenin yolu insanları bitirmekten geçiyor artık.
Bu yüzden insanlık olarak da, huzur olarak da, "ne güzeldi ama" diyebileceğimiz bir gün yaşamadık kaç zamandır.
Bunun öncelikli sebebi de riyakarlar, türbine oynayanlar, art niyetli olanlar ve nefretle beslenenlerdir. Yani insanlıkla kan bağı kalmayanlardır.
Peki kim bunlar derseniz ?
Bunlar a toplumun canına okuyup, sevgi ve saygının kökünü kurutan karakterlerdir derim.
Düşünüyorum da eskiden böyle miydi. Bir toplum başarısızlığa uğradığında, "sorumlu kim?" diye sorulduğunda , "ben, ben, ben" derdi asaletin ileri gelenleri.
Ya şimdi ? Bir sorumlu aradığınız zaman cevap aynen şöyle; "O, bu, şu!" En kolay işaret edilen mazeretin adı da zaman yada şartlar. Veya dilimizdeki öyle bir cümleyi hayatımızın merkezine koyduk ki; Gemiyi kurtaran kaptandır. Yada Altta kalanın canı cehenneme diye. Bu kadar basit...
Sırf bu tür egoistçe ve nahoş fikirlerden dolayı öyle bir duruma geldi ki insanlık, son düğmesi de koptu maalesef,
Artık vefa; can çekişiyor arka sokaklarda.!
Umut; mendil sallıyor giden trenlerin ardından.!
Kimisi; adres arıyor mezarlıklarda.!
Dostluklar; çöp tenekelerinde sahipsiz.!
Ve; anahtar teslimi aşklar satılık köşe başlarında.!
Hem de üç kuruş mutluluklara...
Bundan sonra mı ?
Çoğumuz gelişine öylesine yaşarız hayatı.
Artık bahtımıza ne düşerse.
Belki bundan dolayı;
Yüreklerimiz kırgın ,
Bedenlerimiz yorgun ,
Heveslerimiz bitmiş
Yaşama zevkimiz kalmamış vaziyette.
Çünkü kayda değer hayallerimizi sırf bu tür insan müsveddeleri yüzünden kayda alamadık bir türlü.
Bu yüzden hep keşke, maalesef ve daha sonra yaparım kaybıyla baş başa kaldık. Ve ondan dikiş tutturamadık bir türlü.
Sağlıklı günler temennisiyle lütfen hijyene, maskeye ve sosyal mesafeye dikkat diyor saygılar sunuyorum.