Objektifimden; Keke Şükri (Şükrü Dolaş)

O gerçek mana da, bir Siverek sevdalısı...
şehrine,
geleneğine,
göreneğine,
toprağına
havasına sevdalı bir kişilik...
Sivereğin tanınması için, elinden gelen tüm gayreti gösteren bir insan
O barışsever bir insan.
bölgenin makus talihin yenmesi için
yaptığı haberlerle
yazdığı yazılarla,
dize getirdiği mısralarla
doğduğu, yaşadığı şehri anlatmaya çalışan naif bir insan...
onu sosyal medyadan
uzun zamandır tanıyorum,
ama uzun zaman zarfında onu gerçek manada tanıma biraraya gelip tanışma imkanımız da olmamıştı.
bir şekilde yolumuz Sivereğe düşünce ruberu görüşme imkanımız oldu.
O insan olmanın hakkını,
dost olmanın hukukunu
yardımcı olmanın vakurluğunu
bi hakkıyla veriyor gerçekten!
bazı insanlar gibi
o da zaman zaman
olumsuzluklara ve haksızlıklara uğramış
ama sabretmiş tüm olanlara...
buna rağmen dimdik ayakta durmayı becermiş biri...
sanaldan ve yalandan değil
onu gerçek manada tanıdığıma
kendi adıma çok sevindim.
zaten başkca olmasıda mümkün değil
çünkü o tanısın tanımasın
yolu bu şehre düşen herkese yardım eden biri,
yardımına koşan koşuşturan biri çünkü böyle yapısı var.
eğer birilerine derman gerekiyorsa önce o derman olur sonra başka başka yerlerden derman bulmaya çalışır.
yardım toplamak için en başta gider en başta o önayak olur. yardımda bulunanları heberleştirerek kamuoyuna duyurur yaptığı böylesi haberlerle yardımda bulunanları onure eder
sizi bilmem sizleri bilmem ama ben ziyadesi ile onu tanıdığıma memnun oldum.
bir insan canlısı
bir dost canlısı
hele o ;
Teressaya yazdığı şiirler de...
coğrafyanın iflah olmaz yaralarına, inceden inceye göndermeler yapıyor mu....bu her şeyi bitiriyor, kendisi de günden güne bitiyor!
gündüz gözüyle yazdığı;
'Bir Siverek akşamında....' diye başlayan dizeleri....
Siverek gecelerini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
gündüz bile olsa gece gibi his ediyorsunuz Siverek Gecelerini...
sanat ruhlu
sanatçı ruhlu bir insan Keke Şükri
biraz kırılgan
ama örse inen çekiç gibi sapasağlam!
Siverek Demirciler çarşısını beraber gezdiğimizde;
'Hocam! Gel seni ustamla tanıştırayım....işte ben bu dükkanda 11 yıl çalıştım. ustamla beraberdemir dövdüm, demiri tava getirdim...' demişti!
o günleri yad edercesine ustası ile tekrar kızgın demiri çekiçle dövdü Keke Şükri...
Demiri şekillendirdi ustası ile birlikte... yıllar yıllar sonra...
ben de onları zevkle fotoğrafladım!
emekçilere selam olsun!
böyle kekelerin dostluğu, arkadaşlığı daim olsun
bu kısa süre içersinde kaldığım Siverek de
Keke Şükrüyü inşallah bir daha unutmayacağım!
şeytan Küçesini,
demirciler çarşısını,
Hacı piyar çeşmesini ve düzünü unutmayacağım...!
bir tek Ahmet Arifin sırıtını dayadığı ve şair ruhunun depreştiği dut ağacını görmedim Keke Şükri
inşallah bir gün, onu da görecağam!
Adiloş bebeyi, 33 kurşunu ve diğer mısraların şair Ahmet Arifi...
insanların yazgısı
bazen babalarının yazgısı ile aynı olur Keke Şükri
bazen de hiç birbirine benzemez
Evet.
her yazgı tabi ki başımız gözümüz üzerine ...
Keke Şükri
lakin işin içine kul hakkı girdi mi orada duracaksın!
bizimkisi biraz da;
Hoşgeldini görmeden
elveda gibi oldu!
...
olsun...
...
taşı kara
kaşı kara
gözükara Siverek!
bilmem ki
nasıl geldim
Severek mi
Siverek mi...
geldim işte
sorma Siverek...!
ARE/Mayıs/2018/Siverek