Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki çağın vebası misali.
Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki çağın vebası misali.
Neden derseniz artık yüzler yüreklere hiç benzemiyor. Bakıyorsunuz insanların çoğu çiğnemeden yutmanın peşinde. Onu geçtik ya kısa yoldan köşeyi dönme yada az emekle çok büyük başarılar bekliyor. Ve her şey çok kolay olsun istiyor. Sonrada sanki çok normalmiş gibi en ufak bir sıkıntıda sanki üstüne düşeni yapmış gibi hayret verici bir ifadeyle sahtekarlık yapıyor.
Kim bunlar derseniz
-Bütün menfaat küreklerini kendilerine doğru çekenler,
-Hukukun kalbini kıranlar.
-İnsanlığın ruhuna adaletsizliği ve soygunculuğu sokanlar.
-Hile yapan, yalan söyleyen, ama görünüşte saygınmış gibi davranan insancıklardır. Aslında bunlar kendilerinin namussuz olduğunu biliyor. Ama başkaları onları namuslu sandığı için çevreden saygı topluyor. Oradan da kendisine elden düşme bir öz saygı çıkarıyor. Sonrada bunu gören herkes kendi kurallarını oluşturarak vicdansızlık yasalarını yürürlüğe koyuyor maalesef. Ve bizler de bu kadar kirin içinde ne yazık ki "süt hala beyaz" diye şükrediyoruz . Tabi içine katılan suyu saymazsak.
Oysa insanlık kalitesinin neden bu hallere düştüğünü sorgulamak isteyenler önce kendilerinden başlasalar sorgulamaya.
-Zarafetin hüküm sürdüğü bir toplumda, hayatın yasası insanlık üzerine kurulmalı diye bilinçlense.
- İnsanlık denilince aklına yardımlaşma, paylaşma ve empati gelse.
-Asalet, merhamet ve empati diyen adam duruşu büyüklere saygısını, küçüklere şefkatini gösterse,
-Hak karşısında önünü ilikleyen, haksızlığın yasakların ve yokluğun karşısındaki duruşunu bozmayan aynı zamanda haksızlığın seri cinayetlerine karşı gerektiğinde tek başına adamlık duruşu sergilese,
Bakın zaman, doğru yada yanlış kararlarınızın sonuçlarını gösteren bir fenerdir. Işığınızı doğru yöne tuttuğunuz sürece ve ışığınız yettiği kadar ilerlersiniz. Yoksa bir bakmışsınız bir yanlışınız tüm doğrularınızın ışığını gölgelemiştir. Bu yüzden çok dikkatli olmalısınız.
Sonuç olarak Farabi'ye sormuşlar; " Lafı uzatanlara ne yapmak lazım '' diye, O da şöyle demiş;" Uzun konuşanı kısa dinlemeli." Bende lafı fazla uzatmadan emeğin, hakkın ve insanlığın hakkını vererek yaşamalı diyor. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diliyorum.