Düşünüyorum da meta dünyasında gömülmeye hazır hale getirilen insanlığın, bilginin, hukukun, kul hakkının ve doğru yapmanın gün ışığına çıkmasından daha gururlu ne olabilir ki.

Düşünüyorum da meta dünyasında gömülmeye hazır hale getirilen insanlığın, bilginin, hukukun, kul hakkının ve doğru yapmanın gün ışığına çıkmasından daha gururlu ne olabilir ki.
Örneğin;
-Trafikte herkes korna çalınca trafik açılmıyor
-Terörü kınamakla terör bitmiyor
-Taklitçi olmakla modern olunmuyor.
-Engelli birini görünce halimize şükretmek ona iyi gelmiyor
-Dindar olunca ahlaklı olunmuyor
-Şiddet şiddetle çözülmüyor
-Kadına sert davranmakla adam olunmuyor.
-İki satır yazmakla şair, gazeteci ve yazar olunmuyor.
Kısacası herkes bu ve bunun gibi ayrıntıların farkında olsa ve yeniden kendini yargılasa. Hesapsa hesap!
Cezaysa ceza deyip kabullense diyorum. Ama demekle olmuyor maalesef.
Çünkü günümüzün en yaygın hastalığı hemen hortluyor
Olmak istediği kişiyi oynayanlar kendilerini unutup sahte ortama hemen dönüyorlar. Bu durumda da her zaman olduğu gibi bize de umudun altını çizmek düşüyor.
Oysa…..
Yürüyüşün
Görünüşün
Bakışın
Nefes alışın
Dokunuşun
Sözlerin
Gözlerin
Tavrın sana ait olsa
Onun"muş"
Bunun"muş" gibi yapmasan!
Sadece kendin olsan.
İnanın sahte varlıklarınıza değil
Duruşunuza da olacak alkışlarımız.
Sonuç olarak zarafetin hüküm sürdüğü bir toplum istiyorsanız eğer. Hayatınızın yasasını da değerler üzerine kurmalısınız. Bunun yolu da zengin, etiketli biri olmaktan değil, "Güzel huylu" olmaktan geçiyor.