Kelimeler suskundur bazen
Sevgide utangaç
Yardım istemede çekimser
Bazen de beynini çapraz ateşe alıyor. Bu seferde korkudan söyleyemiyor içinden geçenleri. Çünkü;
İtibar ağaya
Tasarruf marabaya
Sömürü düzen baronlara yaraşır. Bu zamanda
Bu yüzden gerçek diye tabir ettiğimiz her şeyden kaçar olduk.
Peki;
Neden böyle oldu derseniz. Naçizane anlatmaya çalışayım.
Ne zamanki;
"Bal tutan parmağını yalar" dedik hırsızlığı mübah gösterdik
"Devletin malı deniz, yemeyen domuz" dedik devleti soymayı mübah gösterdik
"Yemeyenin malını yerler" dedik dolandırıcılığı mübah gösterdik
"At binenin, kılıç kuşananın" dedik gaspçılığı mübah gösterdik..
"Kol kırılır, yen içinde kalır" dedik şeyhlerin tacizini mübah gösterdik
"Söz gümüş ise sükut altındır" dedik ortamı yalancıya bırakmayı mübah gösterdik
"Komşuda pişer bize de düşer" dedik hazırcılığı mübah gösterdik
"Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez" dedik menfaatçiliği mübah gösterdik
"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" dedik yalan söylemeyi mübah gösterdik
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dedik bencilliği mübah gösterdik
"Üzümünü ye bağını sorma" dedik haramı mübah gösterdik..
"Köprüden geçene kadar ayıya dayı de" dedik kurnazlığı, takiyyeyi mübah gösterdik.
Sonra toplum neden bozuluyor diye oturup ağıt yaktık.
Kısacası
Biz bozduk
Biz
İşte biz böyle çürüdük.
Şimdide bunun yansımalarını yaşıyoruz. Çünkü küçük ayrıntıları dikkate almayanlar büyük yanılgılar yaşamaya mahkumdur.