An olur; Gün eskir,

An olur; Gün eskir,

Aylar geçer; Yıllar eskir..

Eskimeyen bir kaç şey varsa

Hayata dair,

Biri YARIN

Biri UMUT

Biri SEVGİ 'dir.

Ama biz bunu kaybettik galiba.

Neden derseniz.?

Geçen gün bu semt pazarlarında gördüğüm manzara beni aldı götürdü resmen. Sayısı onlarca çocuk ve hepsinin elinde birer el arabası. Başta masumane gibi görünse de çoğumuzun kabullenemediği durumdur sanırım. Çünkü bu çocukların bu yaşta geçim kaygısına düşmelerini hazmedemiyorum. Gelişim çağı, evrilme çağı ve hayata hazırlanma çağını geçirdiği şartlara bakın. Ya sokak çocuğu yada pazarlarda hamallık . Bu mu gelecek dediğimiz çocuklarımıza reva gördüğümüz. Hani ağaç yaşken eğilirdi atasözümüzün gereği. Bu mudur yani ?

Bakın bu çocuklar gelişine yaşıyor hayatı. İnsanların fikirlerine, karakterlerine ve insanlıklarına değil de parasına ve kendisine menfaati ne kadar dokunur o gözle bakıyor. Yani Düşündüğü ilk şey maddi kazanç. Yani bu çocuklar bu şartlarda büyüyor .Gelişine yaşıyorlar hayatı.

Ve üstelik;

Yürekleri kırgın,

Bedenleri yorgun,

Hevesleri kaybedilmiş

Bahtlarına ne düşerse

İşte öylesine bir yaşam okunuyor yüzlerinden.

Bakın sevgili büyükler !

Sayın yetkililer !

Değerli Anne ve babalar !

Belki şimdiki zamanın masalları, gelecek zamanın gerçeklerinden daha değerli görünüyor. Belki anı zamanı kurtarmış gibi görünüyoruz. Hatta dönüp düşünüp bakmıyoruz .

Ama..

Bu gidişle;

An gelecek

Ne geçmiş kalacak

Ne de gelecek

Çünkü riyakarlığın sesi, insanlığın sesini bastırıyor artık. Ve gelecek dediğimiz çocuklar perişan. Gelin buna hep birlikte bir el atın ve geleceğimiz kararmadan bu sorunu çözelim diyorum. Naçizane bu şiirimi de o çocuklarımıza armağan ediyorum.

 

ÇOCUKLAR

Mevsime küsmüş çiçek gibiydi onlar

Gözünde ağıt, yakar çocuklar.

Bir kere soldu mu bir daha açmaz

Kırılsa yeşermeyen daldır çocuklar.

 

Dünyayı onlara yıkıp bıraktık

Taş mezarlara ruhsat dağıttık

Yaşanan ne varsa hep yağmaladık

Hepimizden alacaklı oldu çocuklar.

 

Doğmayan yetimin hakkı yenildi

Tohumun genetiği,  insan değişti

Geçmeyen hastalıklar cana yerleşti

İlaçlara mahkum ömür  bıraktık çocuklar.

 

Gün geçmiyor ki bombardımansız

Hayattaki insanlar  çok acımasız

Damarlarda artık su dolaşır oldu, damarlar kansız

Yaşanır bir dünya için mucize diliyorum çocuklar.

 

Kıyılmaz ki o küçücük bedenlere

Kendini size emanet eden gözlere

Özgürlüğü sizlerin dudaklarına hapsolmuş

Bu meleklere kıyılmaz ama o bilinç nerde…