Evet doğru yapmıyoruz. 

Evet doğru yapmıyoruz. 

Neyi mi ?

Çoğu şeyimizi. 

Ve en önemlisi hayatımızı hep erteliyoruz. Hep zamandan çaldığımızı zannediyoruz ama bittiğimizin farkında bile olamıyoruz. Belki an’da yaşayabileceğimiz mutlulukları bile ertelemeye kendimizi alıştırıyoruz maalesef.

Örneğin;

Hep okulu bitirene kadar,

Çok para kazanana kadar,

Çocuklarımız olana kadar,

Çocuklarımız evden ayrılana kadar,

İşe başlayana kadar,

Evlenene kadar,

Cuma gecesine kadar,

Pazar sabahına kadar,

Yeni bir araba ya da ev alana kadar,

Borçları ödeyene kadar,

İlkbahara kadar,

Sonbahara kadar,

Kışa kadar,

Yaza kadar

Maaş gününe kadar,

Emekli olana kadar,

Hatta ölene kadar ertelemekle meşgulüz. Sonrada feleğe saydırırız. Ve asıl suçlunun kendimiz olduğunu unuturuz.

Oysa...

Hayat bugündür  düşündüğümüz ise hep yarın.

Ömrümüz sürekli bir şeyleri yarına ertelemekle geçiyor..

Hayallerimizi, umutlarımızı, özlemlerimizi, sevmelerimizi, mutluluklarımızı, kahrımızı, kızgınlığımızı, yapa bileceklerimizi ve inandıklarımızı gerçekleştirmeyi hep yarına erteliyoruz.

Ama bir şeyi unutuyoruz.

Yaşanacak kaç yarınımız olduğunu akıl etmeyi.

Oysa hayat bu. Ertelenmeye gelmiyor işte.

Bir sabah uyanırsınız,

Ya bir "keşke"sinizdir,

Ya da bir "neyse"...

Ve gün biter,

Ya herkessinizdir,

Ya da hiç kimse

Hayat bu kadar basit ve kısa işte. Bunların farkında olarak kendimizi ertelemeden en azından yapabileceklerimiz yaparak andan mutluluk çıkarmayı öğrenmeli ve düşünmeliyiz diyorum. Ve mutlu bir hayat geçirmeniz umuduyla sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir ömür diliyor. Saygılar sunuyorum.