3 Aralık’ta şov yapanda Bizleriz
Her yıl 3 Aralık geldiğinde, sosyal paylaşım siteleri, sosyal medya ve günlük gazete ve televizyonların haber bültenlerinde engellilerin yaşamları önündeki engellerle ilgili alakalı, alakasız bir dizi uzman, yarı uzman veya kulaktan dolu uzmanların önerilerini, hatta bu günde 3 Aralık üzerinden siyaset yapmaya çalışanları görürüz.
Uzun yıllardan beridir Basın camiası içinde olan biri olarak değişen bir şeyin olmadığını gördüm.
Hangi şehir olursa olsun fotoğraf kareleri aynı. Şehrin idarecileri, başka bir deyimle engellilerin ev sahibi durumda olanlar, ellerine aldıkları birer karanfillerle engellilerin merkezlerini ve derneklerini ziyaret ederek en cici gülümsemeleriyle objektiflere poz verip” hepimiz birer engelli adayıyız” dediklerini çok gördük.
Çoğu zaman merak etmişim bu adamlar ”hepimiz birer engelli adayıyız” sözüne kendileri de inanıyor mu?
Hiç sanmam insan aday olduğu bir mevki bir makam için çalışır. Milletvekili, Belediye Başkanı ve Muhtarlar aday olduklarında bir dizi tanıtım çalışması yapar, hizmet sözü verirler.
Bende engelli adayıyım diyen hiçbir yöneticinin samimi olmadığına inanıyorum. Samimiyetin olduğu yerde engelsiz bir yaşamın tüm koşullarının oluşturulması lazım.
Küçücük Siverek penceresinden metropol kentlere baktığımızda, bırakın engelli vatandaşları engelsizlerin bile kaldırımlarda yürümesi, toplu taşıma araçlarıyla seyahat etmesi nerdeyse imkansız.
Dünya coğrafyasına baktığımızda, dünyanın birçok yerinde engelsiz bir yaşam için duyarlılık oluşturulmuş. Her konuda olduğu gibi kentleşme, sosyal yaşam alanında geri kaldığımız bir gerçek.
Bir diğer gerçeğimiz; bu konuda çokça demeçler vermek şirin pozlardan öteye gitmemektir.
Her Yıl 3 ARALIK Dünya engelliler gününde deyim yerindeyse sözlerle ve eskimiş bezlerle bir yerimizi büyütmekten başka bir şey yapmıyoruz.
Engelli dostlarımız için elimizden geleni bile yapmıyoruz. Sözde ve kâğıt üstünde tüm sevecenliğimiz gerçekler karşısında hep küçülüyoruz.
Engellilerin yaşamı önündeki engelleri kaldıramadığımız gibi, yaşamlarının önünde olmayan engelleri de bazı beyin engelli kardeşlerimiz o engeli keyfi olarak yollarına bırakıyor.
Olayı sadece Siverek ile sınırlı düşünmeyin.
Bu gün birçok kentte yaşanan kaldırım işgalleri?
Kaldırımlarda bulunan engelli geçişleri önüne utanmadan park edenleri?
Bende engelli adayım diyen kendi beyniyle çelişenlerin komik engelli halleri?
Yapılan milyarlık çok katlı binaların giriş kısmında bulunmayan engelli geçişi veya engellilerin kullanabilecekleri asansörlerin olmayışı?
Son yıllarda Siverek’te yaygınlaşan şehir içi ulaşım araçlarının kaçında engeliler için araç binme sistemi bulunuyor?
Engelliler için sözüm ona süper beyinlerin bilerek veya bilmeyerek bıraktığı binlerce engeli sıralayıp kafanızı şişirmek istemiyorum.
Engelli maaşıyla kaç engelli ayın sonunu getirebiliyor, kaç engelliye sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri sürdürmeleri için imkân sunabiliyoruz?
Genel anlamıyla insana çevreye ve doğaya verdiğimiz değer kadar bence konuşma hakkımız olmalı.
Sivereklilerin deyimiyle ”Koy desinler” değil gerçek anlamda eğer birer engelli adayı olduğumuzu düşünüyorsak onlar için değil, gelin kendimiz için yaşamımızın önünde ne engel varsa onu el birliğiyle kaldıralım.
Yılda bir gün değil
365 gün
ENGELSİZ BİR YAŞAM İÇİN
Konuşalım…
Tartışalım…
Ve sonuç elde edelim…