Şerefsizliğin insan üzerine yağmur gibi yağdığı şu zamanda;

Şerefsizliğin insan üzerine yağmur gibi yağdığı şu zamanda;

Islanmadan kuru kalmanın adıdır. "ADAMLIK"

Peki becerebiliyor muyuz bunu..?

Hayır..

Ruhlarımız, kalplerimiz, bedenlerimiz kirlenmesin diye çaba göstermeye çalışsak da  pis bir dünyanın temiz insanları olamıyoruz işte..

Neden derseniz ?

-Para hırsı ideolojik bir salgın hastalık haline geldi.

-Sömürülmenin kapısı ardına kadar açık bırakıldı

-Bir tas su iki dilim kuru ekmekle günü geçiren anaların ahları duyulmadı.

-Bir yandan dilenen öte yandan ders çalışan sokakların müdavimi çocuklara dönüp bakılmıyor

-Kadına ve çocuğa tecavüz rutin hale geldi. Tınlamıyoruz bile.

-Hak, hukuk ve adalet desen askıda.

Kısacası bütün güzelim değerlerin katledildiği saygı, sevgi ve hoşgörünün hükümsüz bırakıldığı, sıradan insanlara "yasak" olanların büyük adamlara veya çocuklarına "yasal" olmasındaki kural bu topraklarda hiç değişmedi. Ve bizde sırf menfaatlerimiz uğruna  itiraz etmeyi bile aklımıza getirmiyoruz.

Belki farkında değiliz ama üzülerek belirtmeliyim ki onarılmaz yıkımlarla yürüyoruz geleceğe. Hatta hükümsüz olan umudumuzu da bu yüzden kaybetmek üzereyiz. Korkarım bundan böyle sadece hayallerimize sığınacağız. Tabi hayal edeceğimiz bir şey kalırsa. Çünkü hayatın çemberini döndürmekle feleğin çemberinden geçmek arasında ortak paydalar vardır.

Ve tek bilinen sonradan sızlanmanın faydası yoktur.

Kaderine razı olmak başka.

Sonuç olarak;

Akıl, Sonradan ah çekmek için değil,

Düşünüp tedbir almak içindir.

Üstelik hemen  şapkamızı önümüze koyup olumsuzlukları düşünüp tedbirimizi almalıyız. Yoksa yarın çok geç kalmakla meşhurdur. Bilgilerinize arz olunur.