Rusya Devlet Başkanı Putin’in ve Irak Başbakanı Sudani’nin arabuluculuk girişimleri neticesinde, son dönemde gerilimlerin azaltılması ve ilişkilerin yeniden inşa edilmesi hususunda Türkiye ile Suriye arasında karşılıklı olarak olumlu açıklamalar yapılıyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in ve Irak Başbakanı Sudani’nin arabuluculuk girişimleri neticesinde, son dönemde gerilimlerin azaltılması ve ilişkilerin yeniden inşa edilmesi hususunda Türkiye ile Suriye arasında karşılıklı olarak olumlu açıklamalar yapılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i Türkiye’ye davet edeceği yönündeki beyanları sonrasında, bu davetin ne zaman yapılacağı, Esed’in ne zaman geleceği ve Erdoğan-Esed görüşmesinin nasıl geçeceği merakla takip edilen ilk gündem maddesi oldu.

ARABULUCULUK FAALİYETLERİ

Daha önce Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ile Suriye arasında arabuluculuk yapmak istese de bu girişimleri sonuçsuz kalmıştı.

Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesinden sonra, Türkiye-Suriye ilişkilerinin de normalleşmesi, bölgede yükselen tansiyonun düşürülmesine, hassas bir süreçten geçen ekonominin rahatlamasına, bölge halklarının huzura kavuşmasına vesile olur.

Bilindiği gibi Türkiye, Rusya-Ukrayna arasında arabuluculuk faaliyetlerinde bulunuyor. Nükleer enerji konusunda köşeye sıkıştırılmak istenen İran’ın uluslararası arenada haklarını savunuyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında tekrar komşuluk ilişkilerinin oluşmasına zemin hazırlıyor.

EMPERYAL GÜÇLER DEVREDE

Son dönemde Kayseri’de başlayıp, Suriye’ye kadar uzanan provakatif eylemler sonucu birçok masum aile mağdur oldu. Bölge halkları kendi aralarında bir müşterekte anlaşamadığı sürece bu ve benzeri olaylar her an ve her bölgede dozu artarak çıkmaya devam edecektir.

Görüldüğü gibi coğrafyamız birileri tarafından sürekli olarak kaşınıyor, binlerce yıllık kardeşlik hukuku olan sınırdaş bölge halkları birbirlerine düşürülmeye çalışılıyor.

İsrail’i koruma bahanesiyle, Akdeniz’e deniz filoları ve Ortadoğu’ya da çok yüksek miktarlarda askeri yığınak yapan ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve diğer ittifak unsurları, bu bölgede çok büyük bir ateş yakma peşine düşmüşler.

Ellerinden geleni yapmaktan geri durmayan, emperyal ülkeler, sömürdükleri ülkelerin huzura ermelerini isterler mi hiç?

Tüm bölgede amacı olan İsrail, Filistin ve Suriye’den sonra şimdide Lübnan topraklarına gözünü dikmiş, ittifak güçlerinin de desteğiyle Lübnan’a sürekli olarak bomba yağdırıyor.

BÖLGE HALKLARI UYANDI

Bölge ülkeleri ve halkları, ittifak ülkeleri tarafından yapılan bu devasa askeri yığınak karşısında, yaklaşan çok büyük tehlikenin farkına vardı, safları sıkılaştırmaya ve bu musibetten kurtulmaya çalışıyorlar. Bölge ülkelerinin, kendi aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakmaları ve Türkiye ile Suriye normalleşmesi bu anlamda çok büyük bir önem taşıyor.

Binlerce yıldır bu coğrafyada kardeşlik hukuku çerçevesinde yaşamış, bölge halkları, son iki yüz yıldır, emperyal güçlerin, önce düşman et, sonra böl, parçala ve yönet stratejilerini görmüş durumda.

Umarım gelecek nesiller için çok geç olmadan, saflar sıkılaştırılır ve emperyal güçlerin tuzakları boşa çıkartılır aksi takdirde bölgede çıkarmaya çalıştıkları ateş, çok çok büyük bir kıyıma ve felakete dönüşecektir.