Yazının başlığını okuduğunuzda “hadi lan oradan, nasıl yok oğlum? Uzayda mı yaşıyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim.

Yazının başlığını okuduğunuzda “hadi lan oradan, nasıl yok oğlum? Uzayda mı yaşıyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim.

   Yaklaşık 25 yıldır elimden geldiğince hayırsever kişi ve derneklerin yardımıyla yıllardır tanıdığım yoksul ailelere özellikle ekmeklik un, ekmek fişi ve gıda desteğini sağlamaya çalışıyorum. Son yıllarda destek sağlayanların sayısı azaldı, yardım talebinde bulunanların sayısı arttı.  

Bu sabah haberleri izlerken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kahramanmaraş Elbistan ziyareti sırasında engelli bir vatandaş, aldığı 650 lira engelli maaşının kendisine yettiğini, geçinebildiğini söyledi.

   Bu haberden sonra asgari ücretle çalışan bir arkadaşımı geçim dersi alması için bir aylığına bu engelli vatandaşın yanına gönderip geçim kursu alması aklıma geldi.

   Aynı günün sabahı 6 kişilik ailesine asgari ücretle bakmak zorunda kalan bir arkadaşım şöyle bir mesaj yazmış, “Sakın marketlere gitmeyin, geçen ay 330 liraya aldığım 18 litrelik yağ 499 lira yazıyordu” diğer bir arkadaşımız da espri olsun diye yağ alamayan arkadaşa “ya sabır çek hacı.” Arkadaşın cevabı aynen şu; “İdaresi mi kaldı hacı? Vallahi 4-5 parça erzakla çocuklara abur cubur aldım okul için 850 lira, yağı da almadım.”

   Bu arkadaşlarım şanslı. İşsizlik oranının Türkiye ortalamasının çok üstünde bulunan Siverek’te asgari ücretli bir iş bulmuş. Şansızlığı ise ailenin diğer fertlerin ikisi çocuk dördü işsiz. Yani bir maaşla 6 kişi idare ediyordu fakat ne hikmetse evine bu ay yağ alamadı.

   Maaşlı yağı alamıyor ya da bir kilo alabiliyorsa çalışamayan ne yapsın? Benim aklım halen 650 TL ile geçinebiliyorum diyen vatandaşta. Eğer bu vatandaşın aklından engeli yoksa sorunun çözümü için bu arkadaşı Nureddin Nebati’nin yerine bakan yapalım, adam ailemize nasıl bakacağımızı öğretsin bari. 

   Madalyonun diğer yüzü ya da fotoğrafın gerçek karesi bunu demiyor. Bakın dün yanıma gelen iki çocuklu dul bir annenin feryadını sizlere abartısız aktarayım.

   “Abim üç gündür evimde yağ yok. Devlet bana iki çocuk için ayda 1.200 TL maaş veriyor. Evim kira, maaşımı aldığımda ancak iki kilo yağ alabildim. Üç gündür bir kilo yağ alacak parayı bulamadım, bana yardımcı olacak bir hayırsever yok mu?”

   Daha önce dayanışma ve yardımlaşmaya katkısı olur diye çoğu zaman “Siverek’te askıda ekmek var” haberini yapmıştık. Gerçekten bir yıl öncesine kadar, yoksullar için askıya ekmek bırakan vatandaşların sayısı çoktu.

   Ekmeğe yapılan zammın ardından ekmek bırakılan askıyı takibe aldım. Koca bir haftamı her gün askıya bırakılacak ekmek sayısını öğrenmek için harcadım. Bir haftada sadece bir vatandaşımız bir    buçuk ekmek bırakabilmişti!

    Her gün yardım için gelen insanların hikâyesini dinliyorum. Bazen İNFAK İnsanı Yardım Derneği imdadımıza yetişiyor bazen de çaresizlik içinde o gece sabaha kadar yoksul kardeşimize nasıl yardımcı olacağım diyerek uykum, ruhum, insanlığımı ve aklım tarafından sorguya çekiliyorum.

   Eşi vefat etmiş bir bacımız devletten iki çocuğu için 1.200 TL armasına rağmen, bu kış aylarında ne soba alabilmiş ne de yakacak; “Beni boş ver abim, çocuklar soğuk havaya dayanamıyor, ev kira, aldığım parayla bir ekmek fişi aldım bir ekmek fişi 350 TL.” Hayırseverlerin neden askıya ekmek bırakamadıklarını daha iyi anlıyorum.

   Vallahi kafam karıştı, bana 650 TL ile geçinebiliyorum diyen Maraşlıyı getirin. Vallahi bu kahramanı bulun, bana da ders versin. Bende 1.200 TL sosyal yardım parası alan dul ve yetimlere yardımcı olayım.

  Genel itibariyle iç mi dış mı güçlerin işi bilmiyorum ama yoksulluk var mı? Var ulan var Allah’ına kadar var….