Hayatta bazı şeylerin telafisi yoktur.
Hayatta bazı şeylerin telafisi yoktur.
Tıpkı zaman gibi.
Anlıktır. Veya yaşadığın andan ibarettir.
Ya varsın ya da yoksun.
Ne varmış gibi davranarak yaşama anlam katabilir.
Ne de yokmuş gibi davranabilir insan.
Aslolan biziz ama her sıkıntımızda zamanı suçlarız biz.
Hatta şarkı ve türkülerimizde bile zamanı kötüleriz
Peki sebep ?
Onu da bilmeyiz.
Bu yüzden diyorum ki; Keşke hepimiz zaman kadar dürüst olabilsek.
Çünkü;
Geldiği belli
Gittiği belli
Bittiği belli
Ya insanın neyi belli sahi ?
Hiçbir şeyi.
Bakın, yalanla doğrunun aynı rafta tezgahlandığı, kirli hesapların türlü yalanlarla bezendiği bu zamanda yaşayan gölgelere dönüp; dilsiz, ifadesiz, içeriksiz ve karanlık bir "yaşamak" taklidi yapıyoruz. Ve sonrada çıkıp zamanı suçluyoruz.
Zaman böyle diyoruz n’apalım diye.
Yani suçu başkasına atmakta üstümüze yoktur.
Biz mi ?
Tabiki masumuz.
Ve her zaman olduğu gibi; Sütten çıkmış ak kaşık.
Yani öyle görüyoruz kendimizi. Bunda bile kendimize samimi davranamıyoruz.
Oysa acımasız dediğimiz zamanın tamda halimize acıdığı zamandayız.
Baksanıza zamanımızın büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlarız. Sonunda de en çok istediklerimizin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlıyoruz. Ama her şeyde olduğu gibi bunun içinde “artık çok geç” gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Farkındaysak zaman bize uygulamalı olarak her şeyi öğretiyor ve gösteriyor. Ama bundan ders çıkaran kim.
Halbuki hayatı yaşadığın bu zaman diliminden ibaret olduğunu biliyoruz.
Ve hepimizde bunun farkındayız.
Bu yüzden diyorum ki; zamanı suçlamayı bırakıp çok geç kalmadan yapacağımız tek şey;
Hak hukuku gözetmek
İşini tam yapmak,
Ne dediğin belli olsun,
Ve..
Dürüst olup adamına göre konuşmayacaksın.
Hepsi bu.
Ne dersiniz
Bunları yapmak çok mu zor ?