Kötü zaman bu olsa gerek.
Kötü zaman bu olsa gerek.
Bakıyorsun herkes bir şeylere tapıyor.
Kimi paraya
Kimi makama
Sonra da dönüp "Tanrı birdir" diyor.
Sahi hangisine inanalım.
Taptığına mı ?
İnandığına mı?
Yoksa yaptığına mı ?
İnanın şaşırdık.
Bu yüzden de çok aldandık.
Özüne inmeden her söze,
Ayrıntılarını fark edemediğimiz her düşünce, davranış ve resme
Yada öz konuşuyor diye bilge hissettiğimiz sahtekarlara.
Bu yüzden merhamet vicdan kısacası insanlık öldü başımız sağ olsun.
Ya adalete ne demeli
Adalet de öylesine bir kelime durumuna düştü işte.
Birde bakıyorsun hiç hak etmedikleri halde kendilerince;
Kimileri altın kadar kıymetli,
Kimileri bir ot kadar değersiz.
Herkes bir şekilde yaşıyor işte.
Kimileri şerefli,
Kimileri şerefsiz
Dayanağı nedir peki.
Mevki makam ve mal varlığı. Ona göre değişiyor insanların rolü.
Bu kadar basit mi peki ?
Tabiki hayır.
Bakın Şeyh Edebali derki ;
Dünya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan
Hayat bir yudum su, bir anlık rüya
Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan
Oysa her şey yeterdi aslında biz insanoğluna.
Sadece gözümüzü değil, gönlümüzü doyurmayı becerebilseydik eğer.
Çünkü biz ağzımızda ki lokmayı değil, dünyayı yutmaya çalıştık hep. Bu yüzden ne gözümüz doydu, ne gönlümüz.
Bu nedenle şimdi gözlerimiz gerçeğe hasret, gönüllerimiz sevgiye aç.
Ve bir bir ölüyoruz duygu açlığından maalesef.
Uzun lafın kısası;
Kendine gel be.!
Altı üstü bir insansın hepsi bu..
Vazgeçilmez sanma kendini.
Toprağın altı; kendini vazgeçilmez sananlarla dolu.
Ama anlayana işte.
Sağlıklı günler temennisiyle saygılar sunuyorum.