Tabiki hayır. Ruhlarımız kör doğmadı ama insan müsvedeleri gözünü çıkarmak için elinden geleni yaptı..

Tabiki hayır. Ruhlarımız kör doğmadı ama insan müsvedeleri gözünü çıkarmak için elinden geleni yaptı..

Nasıl derseniz ?

İhtirasları uğruna başkalarının ruhlarını karartarak oradan oraya savurdular. Aslında savrulmak yapraklara özel bir şeydi. İnsanın ruhu bu işin içine girmemeliydi. Onu koydular devreye hem de vicdansızca. Bu yüzden belki de olanların  tek sorumlusu kendimiziz.

Neden derseniz ?

Özüne inmeden her söze,

Ayrıntılarını fark edemediğimiz her resme,

Az konuşuyor diye bilge hissettiğimiz sahtekarlara

Ve makamından başka bir şey düşünmeyenlere

Kısacası  gösteriş budalalarına çok aldandık.

İşte bu yüzden;

Bugün tok olanlara,

Sefa sürenlere,

Milyonların ekmeğini hangi acılarla kazandığını bilmeyenlere ve hissetmeyenlere tepkimizi gösteremiyoruz. Üstelik şikayet hakkımız bile olmadan.  Bakın Şair Murathan MUNGAN nasılda güzel özetliyor bu durumu

Ne mutlu insanlardık...

Bir simidi paylaşır,

Bir sevdaya susardık...

Yürekliydik,

Samimiydik,

Çığlık çığlığa ağlar;

Dünyaya masum bakardık.

Sonra...

Bir an baktık...

Azalmışız, satılmışız ve yok olmuşuz.

Niçin mi ?

Aslında belli.

Eğer kim olduğunuzun farkında değilseniz, sahte bir kimliğe sahip olduğunuzu ve bu kimliğinizi de size bunları reva görenlerin verdiğinin farkında olmadığınızdandır.

Peki ne yapmalı derseniz ?

İnsanlığın gereğini,

Nasıl mı ? 

Adalete yakın durmanın özel bir yanını bilerek.

Çünkü adalet Allah'ın emridir.

Çünkü haksızlığa başkaldırı bir erdemdir.

Üstelik bunun farkında olup her zaman yapmalı

Sadece canı yandığında değil..

Sonuç olarak eğer hayatınızı başkalarının insafına bırakmışsanız !

Ne kadar bakarsan bak,

Ne kadar düşünürsen düşün,

Ne kadar yazarsan yaz,

Adaletsizliklerine sustuktan sonra haklarına bir paragraf açamazsın