Evet doğru duydunuz. Soralım kendimize. Niye çirkinleşip bu hallere düştük?Yüreklerin yazar kasa olduğu ve vicdanın matematiğinin kalmadığı ;Yemek programlarıyla, Soysuz yarışmalarla Şiddetin arkasında duran dizileriyle,Hak dağıtmak için...

Evet doğru duydunuz. Soralım kendimize. Niye çirkinleşip bu hallere düştük?Yüreklerin yazar kasa olduğu ve vicdanın matematiğinin kalmadığı ;Yemek programlarıyla, Soysuz yarışmalarla Şiddetin arkasında duran dizileriyle,Hak dağıtmak için çoğu soytarının jüri üyesi olduğuyla Bitirimlik taslayanların paraya boğulduğuyla, Kısacası bilinçaltına bütün kötülüklerin şırınga edildiği bir düzenin kobayları olarak başımızı iki elimizin arasına alıp düşünüp kendimize gelelim. Bizden aldıklarını ve daha fazla kendimizi kaptırmadan ve teslim olmadan altından nasıl kalkabileceğimizi düşünmeliyiz artık. Çünkü hayat televizyonların deterjan reklamlarında gösterdiği ve bizi uyuttuğu gibi masum değil. Sanki tek derdimiz Nar ve çimen lekesi. Sanırsın sabahtan akşama kadar Çimlere yayılıp nar yiyoruz. Güler misin ağlar mısın bu halimize. Bakın insan olmak için insan doğmak yetmiyor artık. Bunun bir yolculuğu var özüne yapman gereken ve adına hayat denen. Üzülecek, sevecek, nefret edecek, öfkeden titreyecek, ağlayacak ya da güleceksin. Belki her "mutlu oldum" dediğinde yeni bir mutluluğun peşine düşecek acı da çekeceksin. Bütün bunları yaparken de ya sıfatın "insan" kalarak zalimlerin çobanlığında güdüleceksin. Ya da kendi kendinin çobanı olmak üzere özünde " insan" olmayı öğreneceksin. Bir gün yolculuğun bittiğinde ve sıfatın seni terk ettiğinde de her ne bıraktıysan geride "İnsanlığımdı" diyeceksin. Bunun içinde İyiliklerin karşılıksız,İnancın, ibadetin ve yardımların gizli olacak. Seni diğer canlılardan ayıran özelliklerinin farkında olacaksın. O zaman haydi gayret edelim: Sevgiyeİyi niyete Yardımseverliğe Kötü gün de sevdiklerinizin yanında olmaya,Sessizce dinlemeye ve duyduğunuzun sizde kalmasına,Söz verdiyseniz mutlaka yerine getirmeye,Sevmiyorsanız da insanlığın yararınaysa bazı şeylere tahammül etmeye,Kişisel seçimlere saygı göstermeye,İçten gelmeyen şeyleri söylememeye,Yaptığınızın ve söylediğinizin tezat olmamasına Mükemmeli aramaya değil önce kendinizin mükemmel olmasına,Hatır gönül bilmeye ve kimseyi kırmamaya.
Kısacası insanlık ayrıntıda gizli aslında. Bunu çözebilen her şeyin manasına ve tadına da varır. İnsan yediğiyle bedenini, öğrendiğiyle zihnini, okuduğuyla ruhunu besler. İnsan olarak doğmak Allah’ın bir lütfu, insan olarak kalmak onun huzuruna çıkmak amaç olmalıdır. Sonuç olarak ; Eğer hayat uzun bir yolculuksa ve bu yolculuğun bir sonu da varsa, araya çirkinlikleri sokarak neyi kazanıyoruz? Bir düşünelim. Düşünün gömülmeye hazır hale getirilen bir insanlığın, gün ışığına çıkmasından daha gururlu ne olabilir ki.Bunun için de insanlık yeniden kendini yargılasa. Hesapsa hesapCezaysa c eza Bedelse bedel En kısa zamanda ve çok geç kalmadan.