Maşallah (!) diyorum.

Maşallah (!) diyorum.

Çünkü bu aralar muhtarlarımızın Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür yarışına tanık oluyoruz.  Resmen gözlerim yaşardı. Bu kadar teşekkürü niye niçin yaptığınızı da doğrusu anlamadım.

-Yoksa çok hizmet mi aldınız da biz görmüyoruz.

-Veya Büyükşehir Belediye başkanımızın o çok övündüğü tasarrufuna mı tanık oldunuz. Aslında tiyatro ve siz kendinizi bu oyuna kaptırmışsınız. Hizmette yok. Teşekkür falanda yok. Sadece Başkanın tasarruf ettik diye afişe ettiği o meblağı bu afişlerle ziyan ediyor. Belki çoğu muhtarın haberi de yok. Yani kendin çal kendin oyna. Bütün olan biten bu. Madem muhtarlarımız size teşekkür (!) yarışına girmiş, O zaman ben ve binim gibilerde sırada size teşekkür etmeyi bekliyor.

Ama…

Ne zamanki;

- 193 kişilik bir işçi alımına 35 bin kişinin girişinin sorununu çözerse,

-Troleybüs sorununu çözerse ve giden milyarları götürenlerden geri alıp halkın hizmetine sunarsa,

-Şehir hastanesinin giden trilyonları sömürenlerden alıp  tekrar halkın hizmetine sunarsa,

- Saklıkent diyorlar ya ne zamanki hakkıyla turizm gelirlerini Urfa’nın ve Urfalının hizmetine sunarsa ki, aslan payını Gaziantep götürüyor. Fatma Şahin her Platformda hiç bir şey yapmazsa da Göbeklitepe ve  Saklıkent/Halfetinin görselinin yanında röportaj yapıyor. Sizler onu da beceremiyorsunuz ya.

-Göbeklitepeyi Gaziantep kadar Urfalının hizmetine sunarsa ki bunun içinde tanıtım, konaklama, esnafın faydalanması vs olursa,

- Havaalanı sefer sayılarını arttırdıklarını söylüyorlar ya işin aslı Diyarbakır Havaalanının kapalı olmasından dolayı sefer sayıları arttırıldı. Ne zaman gerçekten sadece Urfalı için arttırıldığını duyarsak,

-Yollar köstebek yuvası misali, trafik nefes alamıyor ve kiralar fahiş, Ne zaman belediye uydu kent yapıp halka hem ulaşım hem de ikamet konusunda rahatlık sağlarsa,

- Urfa fıstığı bile Urfa’nın marketlerinde Antep fıstığı olarak reyonlarda sergilenip satılıyor. Çiğ köfteyi Adıyamanlılar komagene adı altında sergiliyor. Bunların patenti alınırsa,

-Şanlıurfaspor’un hali perişan ne zaman Türki Süper Ligine yükselirse ki bunun getirisinin herkese hem turizm hem gelir, hem alt yapı ve hem tanıtım olarak ilimize yansırsa,

- Sağlıkta yeterli donanım ve istihdama ulaşırsa,

- Eğitimde sondan 3. Ne zamanki sondan üçüncülükten kurtarılırsa,

- Yaşanıla bilinir kentler arasında 55.sırada. Ne zamanki yukarıya doğru tırmanırsa,

- Ne zamanki sanayi kenti olursa. Bizim 2 organize daha yeni kuruluyor. Organize sanayimizde Gaziantep’in 2 fabrikası kadar büyüklükte,

Yani deve misali her tarafımız eğri.

Oysa bugün yanı başımızdaki Gaziantep’e bir bakalım.

Ne mi yapıyor Gaziantep ?

-Uluslararası Şampiyon kentlere ev sahipliği yapıyor.

-Gaziantep’ten Avrupa’nın büyük kentlerine direk uçuşları yapıyor. Münih, Londra, Amsterdam, Paris vs

-10. Organize Sanayisini kurdu. Ve sanayide marka kent durumda.

- Belediye yanılmıyorsam 200 bin konut inşaatına başlamış ve uydu kentler kurmakta,

- Her alanda Orta doğunun cazibe merkezi ve  Başkenti durumunda,

- Şehirleşme alanında çağ atlamış durumda ve bütün yerli yabancı ünlü markaların ev sahibi durumunda.

Yani sözün özü egomuz müsaade etmiyor diye onlardan ders veya feyz almaya tenezzül etmiyoruz. Sonrada Her tarafa pankart asıp belki çoğu muhtarın haberi bile yok kendi kendimize teşekkür ediyoruz.

Ha onu da bir muhtara sordum.

Verdiği yanıt;

-Benim ne asacak elemanım,

-Ne asacak donanımım, (Makine teçhizat) vs

-Nede yaptıracak bütçem var dedi.

Bu durumda işin aslıda rengi de maalesef ben ve benim gibiler anladı. Sıra sadece bakıp anlamadan geçenlerde. Onlarda anlarsa iş işten inşallah geçmemiş olur.

Sonuç olarak burada amacım;

- Ne deliyi taşlamak,

-Ne de veliye dil uzatmak,

Haşa haddime de değil,

Sadece bir vatandaş olarak doğru bildiklerimi dile getirmek ve sorumluluğum gereği yazdığım köşe yazılarında gerçek neyse dilimizin döndüğünce, aklımızın yettiğince saygı, sevgi ve çözüm odaklı dile getirebilmektir. Ve inanın Sayın Başkanım, bu yukarıda saydığım doğruları yaparsanız  ben ve benim gibiler sizin afiş hazırlayıp asmanıza gerek kalmadan size teşekkür eder. Hatta ben teşekkür etmekle kalmaz önünüzde saygıyla eğilir ellerinizden bile öperim. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler dileğiyle başta ülkem insanına sonrada Şanlıurfa da yaşayan tüm güzel  insanlara saygılar sunuyorum.