Bugün Üstat Cahit Sıtkı TARANCI’nın o meşhur şirinin başlığıyla yazıma başlamak istedim.
Bugün Üstat Cahit Sıtkı TARANCI’nın o meşhur şirinin başlığıyla yazıma başlamak istedim.
Neden derseniz?
Üstat da şiirinde hayalindeki memleketi tarif etmişti. Bende kendimce hayalimdeki memleketi tarif etmeye çalıştım. Bunu yaparken amacımın ne veliye dil uzatmak ne de deliye taş atmak olmadığını üstüne basa basa belirtmek istiyorum.
Evet bende memleket isterim.
Gözleri doymayanlar acıkınca hak yemesin.
Her türlü kabalığı ve züppeliği matah bir şey zanneden yöneticiler eleştirilince, "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" demesin.
Yasaları adaletli, insanları merhametli olsun
Adaletsizliğin gururla beslenmediği, güçlünün haklı olduğu ve yapılan haksızlıkların görmezden gelinmediği bir hukuk sistemimiz olsun
Kirli paranın ve haysiyetsizliğin karşısında diz çökmemek gerektiğini bilen insanlarımız çoğunlukta olsun.
Her gün fiyat etiketleriyle oynanmadığı bir piyasa ekonomisi olsun.
Üçkağıt ekonomisinin (Döviz, Borsa Faiz) tavan yapmadığı veya olmadığı bir dönem olsun
Siyasilerin Kibri bırakıp tevazuya sarıldığı bir dönem olsun.
Sağlık alanında insanlarımızın aylarca sıra alamadığı bir dönemin olmadığı, para ile muayene sisteminin olmadığı bir dönem olsun
Eğitimin hak olduğu ve herkesin eşit şartlarda eğitim gördüğü bir eğitim sistemimiz olsun.
Ve son dönemlerde basında çıkan makamların, belediyelerin vs talan edilmediği memleket isterim.
Kısacası İğne ve Çuvaldız’ın hep aynı istikamette olduğu bir ülke istiyorum.
Sonuç olarak geleceğimiz için bende böyle memleket isterim işte kendimce. Umarım gerçekleşir.