Adamın biri doktora gider. Doktor sorar. Derdin nedir diye Adam derdim seçim der. Doktor nasıl yani Sn.Doktorum her seçim öncesi kandırılıyorum der hasta. Bakıyorum da her tarafımız seçim olmuş. Her şeyimiz hatta nefes alışımızı bile seçimle...
Adamın biri doktora gider.
Doktor sorar.
Derdin nedir diye
Adam derdim seçim der.
Doktor nasıl yani
Sn.Doktorum her seçim öncesi kandırılıyorum der hasta.
Bakıyorum da her tarafımız seçim olmuş.
Her şeyimiz hatta nefes alışımızı bile seçimle endexleyecek duruma geleceğiz. Neyi soruyorsan seçim sonrası veya hele bir seçim süreci bitsin. İyi olsun da hiçbir seçim dönemi bu seçim süreci gibi Hiç bu kadar kalleş olmamıştı zaman hiç bu kadar da acımasız. Kim hain kim hırsız kim bilmem nedir almış bir hakaret yarışı. Sahi bizleri siz mi yöneteceksiniz.Ya bu kazanmak uğruna verilen beyanatlar ve vaatler. Ya beyler bu manifesto dediğiniz şeyleri madem yapabiliyorsunuz niye seçimi bekliyorsunuz ki sorarlar adama. Liderlerin ve adayların beyanatları. Sanki bu memleketten değiller de mübarekler sanki uzaydan veya başka memleketten gelmişler hepsi de ne kadar memleketle alakalı ve memleket sevdalısı(!). Kimsenin koltukla işi yok sanırsın. Oysa bu seçimde belki siyasetin kirinden arınırız da bakarsınız bizleri birbirimize düşüren gerçeklerin farkına varırız yönümüzü değiştiririz. Ya da hayatla aramızı açanlara değil, kardeşliğe dostluğa açarız yüreklerimizi veya severek bağışlarız bizim gibi düşünmeyenleri. Olumsuzların haberlerinden değil de, sevdiğimiz şeylerden bahsederiz biraz. Umutsuzluktan kaybettiklerimizi yeniden kazanırız.
Ne bileyim işte.
Bakarsın , Belki dolmuşta yanımızda uyuklayan birine ırkına bakmadan omuz veririz.
Haksızlığa karşı durmanın onuruna kavuşuruz.
Kimin ne düşündüğüne, nasıl giyindiğine değil de, insan olduğuna bakarız.
Paranın değil emeğin değerli olduğunun farkına varırız.
Bu bereketli topraklarda birbirimizi yemekten kurtuluruz.
Ülkenin her karış toprağına hastalık bulaşmadan adaletin ve doğruluğun dozu artırılır
iyileşiriz belki.
Bakarsınız vicdanlarımız ayaklanır yeniden.
Kendimiz gibi düşünmeyenlerle meydan muharebesinden vazgeçeriz.
Hakim oluruz nefsimize, haksızlığa yargıç.
Yüzümüz kızarır, kırmızı ışıkta geçerken.
Sevgisiz bırakmayız bizden olmayanları.
Popülerliğe değil, saygınlığa gösteririz değeri.
Teknolojik beşikte sallanan çocuklarımızın geleceğini terbiye ederiz.
Kendimizi terbiye ederiz belki, görsel alem de teröristlik yapacağımıza.
Kaderimiz yeniden güler belki.
Ekranlardaki zibidileri izlemekten vazgeçeriz belki.
Gerçek adam resimlerini asarız duvarlarımıza.
Çocuklara süslü bir siyaset sofrasından daha çok değer vermeyi öğreniriz.
Kan aranıyor anonslarına koşa koşa gideriz.
Kişiye ve güçlüye özel olmaktan kurtulur hukukumuz.
Beceremediğimiz şeyleri denemekten korkmayız.
Korkunun elinden alırız eski yürekli cümlelerimizi.
Huzur içinde uyuruz belki.
Ya da!
Gökyüzünün gözü üzerimizdeyken; Son ödeme tarihi kesinleşmiş birer fani olduğumuzu hatırlar, para ve gücün değil, adalet ve asaletin karşısında eğiliriz, Veya bu dünyaya kendimizi hatırlatacak bir şeyler bırakmanın kutsallığını hisseder, birbirimizi yeniden sevmeyi öğreniriz belki.
Kim bilir belki de yanlışlarımızı terk edip birleşmek kol kola girerek sıkıntıları aşmanın, birlikte olmanın ve birbirimize güvenmenin gücünü yeniden tatmak için;
Bu seçim belki de en büyük fırsattır. Ne dersiniz.?