Aslında; Yaşamın tutulacak yeri çok.

Aslında;

Yaşamın tutulacak yeri çok.

İnsanın kendisi seçer istediği yerden başlamayı veya tutmayı.

Nasıl mı?

Çok basit :

Ya Kalbinde çiçek yetiştireceksin. Ya da kurumuş bir ağaç saklayacaksın içinde .

Ya ruhunun arka sokaklarında gülümseyerek koşacaksın güzelliklere. Ya da ruhunda ki sıkıntıyla zindanı yaşayacaksın.

" Seçim senin  "

Yani kısacası gözlerin dünyanı aydınlatan saflığa teslim olunca, kalbini karartan gölgeler yolcu olurlar.

Sonrada…

Olmayanı tebessümle,

Olanı da şükür ile anarsın.

Ve tekrar yoklarsın yüreğinin ceplerini

Ona diyecek son sözün kalmış ise söylersin

" kader dersin, kısmet dersin

Olmadı dersin.

Vazgeçtim dersin.

Ve hayatla ödeşirsin.

Bu kadar basit .

Bu yüzden diyorum ki güzelliklere özlem duyulsa. Terbiyeye ve asalete yani. Her şeye rağmen "yarın güzel olacak" derken negatif enerjiyi toprağa gömmek, vicdanların ayaklandığı sistemin herkese eşit davrandığı bir toplum veya  ülke görmek istiyorum. Çünkü düşlerini beyaza boyamış bir insanın kararmış kalplerle işi olmaz.